Kaç yaşında otuz mu? Otuz olsa duramaz. Baksana daha dimdik duruyor.Bu daha genç, koşuyor hala görmüyor musun?
Koşmak gerekiyor, durmak insanı yorar bir zaman sonra. Güneş batıdan doğacakmışçasına koşmak her doğan güne karşı. İnsanlar hızla yanlarından geçecek. Dur, her birini ayrı ayrı incele. Yaptıklarına bak. Bir otobüs dolusu dünya, hepsi ayrı yaşamların başrolleri. Kahramanca bir bakış at.
Çocuklar, kucaklarında çantaları olan , en arkayı dörtlemişler. Yaşları ilerledikçe öne gelecekler. Ayakta durup bekleyen orta yaşlı adam, musluğuna gerekli olan parçayı almak için merkeze iniyor. Sonra ağlayacak belli ki. Bir başka orta yaşlı öylesine, denizi görmek için binmiş. En önde şoförün arkadaşı var. Sohbetlerinden anlaşıldığı kadarıyla üç konu biliyorlar. Pardon üç önemsiz konu. Bazı konulara ömür tüketsende ömrünün anlamıdır. Yaşamda yerlerini alabilmek için konuştukları, bencelerin plastikliğinde tartışılan amaçsız konular. Şoförün telefonunun çalmasıyla araya çıkılıyor. Biraz mola düşünmeye(!) Ay sonunu getirme telaşının sessizliği sarıyor.
Şoförün arkasındaki koltukta iki turist. Çalışıp biriktirdikleri parayı harcıyorlar. Bu şehrin güzelliğine herkesten daha dikkatliler. Burada yaşasalardı böyle olmazdı herhalde. Onları pek anlamıyorum ama, günlük yaşantılarıyla ölümsüzlüğü arıyorlar.
Bir arka koltuk boş. Herhangi bir başrol bu sahnede yok anlaşılan. Ayaktakiler niye oturmuyor. Yakında ineceklerini umuyorum.
Yanımda oturan teyze yalnız yaşıyormuş. Sgk ile ilgili sorunu var sanırım, dinlemiyorum. Yanıma oturduğundan beri sitem ediyor. Galiba haklı ama devlet sonuçta, her zaman haklı olmayı beceriyor. Kimsesi olmadığından eşinin emekli maaşına muhtaçmış o da kesilirse ne yapacakmış? Dur bir dakika emekli maaşı nereden çıktı bilmiyorum. Dedim ya tam dinlemiyorum. Gözüm dışarıda koşan adama takıldı.Kaç yaşında otuz mu? Otuz olsa duramaz. Baksana daha dimdik duruyor.Bu daha genç, koşuyor hala görmüyor musun?
- İnecek var şoför bey. (Ne ara bindim ki zaten.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder