Bende yalnız kalmaya çabalarken aklıma gelen sorular sonrasında cevaplar için araştırmaya koyuluyorum. Fakat farklı bir şey hissetmeye başlıyorum ve şöyle diyorum kendi kendime ben bu bilgiye açım ve istiyorum. Bilgiye ulaştıktan sonra içimdeki o heyecan kalmasa da koruma dürtüsü kendini gösteriyor nedense, kimsenin bu bilgiye ulaşmadığını yalnız benim bildiğimi düşünmek bana mutluluk veriyor. Hatta ihtiyaç olduğunda bir sosyal ortamda kimse doğru yanıtı duymasın diye bilmiyormuş gibi davrandığım bile oluyor.Sanırım ben cevapları kıskanıyorum.
Benim hayatımda bir felsefe oluşturduğunu da yeni yeni fark ettim. Sadece bilgiyi sakınmaktan çıkmaya başladı. Elimde olan her şeyi saklamak benden başka kimsenin ulaşamayacağı yerlere kaldırmaya doğru gidiyor. Bunların içine aileyi, dostları ve aşkları bile ekleyebiliyorum. Kimseyi kimseyle istemiyorum benim dışımda. Paranoyak bir tanımla
"Birincimsen birincin olurum ikincinsem ikincimsin" diyorum .
Biraz daha büyüttükten sonra zihnimi eleştirmeye de başladım ve uzakta bir kenardan kendimi izlerken dışarıdan boş görünen bir adam olduğumu fark ettim. İçi ne kadar doluymuş kimin umurunda... İnsanlarla paylaşmadıktan sonra elindekileri , kim bilir elinin dolu olduğunu ki. Ayrıca sen verdikçe bir, alacağının iki olduğunu bilmeli insan.
Belkide toplumda yavaş yavaş tükenen bilgi miktarının sebebi de budur .
Çünkü sokaklar benim gibi cevapları saklayan adamlarla dolu ...
Edip Aksay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder