Baba, Çocuk ve Anne Üzerine

Geç konuşalım. Üzerine düşünülecek insanlarımız var. Kapılardan çıkacak cesareti gösterenlerin çoktan bahsettiği yaşamlara bakalım. 3 kişiden bahsedelim. Baba, çocuk ve anne üzerine…

Akıllarımızla susturduğumuz gökyüzünden bir parça çaldırdık. Tozun üzerine konduğu kaldırım taşları dizili. Parçaları çatlamış. Düzenin sakat yolları. Siyah üzerine kırmızı noktalara bulanmış  bir çift ayakkabı geçiyor. Yorulduğu, yere sürerek silinen kızıllıklardan belli. Takılıp düşmesi an iken direnen bir adamın izlerini bırakıyor tozun üzerine. Seslere aldırış etmeyecek kadar birilerini arıyor gözleri. Her gelen sese dönüyorken umutları bir adım daha artabiliyor.

Bugün bizim mahallenin eski okul binasına bakıyoruz uzaktan. O adamda orada. Yıkılmış betonların arasında gidip geliyor. Annesinin yanına oturup boşluğa doğru bağıran çocuğu görmeyecek kadar meşgul.

Sesi kulağında yankılanıyor hala. Evlerinin yıkık duvarlarına oturmuşken. Hangisine üzülecek? Kızgınlığını dışa vuramıyor. Bağıramıyor çocuğu gibi. Kaç senenin anıları sinmişken giysilerinin üzerine. Tozlardan silkinmeye çalışırken. Gözyaşlarıyla yıkamaya uğraşırken ölü topraklarımızı. Ne hissetsin? Sokağa bakıyor uzun uzun. İçinden yalnızız diyor.. Baksana kimse yok. Yaşayabilecek miyiz? Hala bağırıyor tüm cesaretiyle. Yaşatabilecek miyim? Kimler kaldı acaba ailemden. Babam, annem?

Sokağın karşısındaki eski okulun orada, bir adam görmüştü o gün. Sahi, ne arıyordu o adam? Ekmek almaya yolladığı çocuğunu beklerken düşünüyordu kadın bunları. Gelen gürültüyle irkildi. Kulağında çocuğunun o günkü bağırması.

Uzaklardan bir çocuk, sesin üzerine koşuyor.  İnsanlar durmuş. Bir iki saniyelik durgunluk bu. Ne kadar alışılmış olsa da bombalara, ölümlere alışamıyor insan. Hızlanmalı. Söylememeliydim karnımın acıktığını. Birkaç gün daha idare edebilirken niye inat ettim ki? Koş. Yorulmak yok. Koş. Sırtından soğuk terler akıyor. Manzarasına alışılmış savaşın yolları arasından geçerken, yol bitmiyor. Kaç saattir koşuyorum. Anneler görüyor. Tedirgin bakışlarla fırına bakıyorlar. Hareket edemeyecek kadar yorgun. Oysa o koşmalı. Giderken Selamun Aleyküm diyen annesine Aleyküm Selam anne demeli, Allah’a emanet ol. Yol bitmiyor, 1 dakikalık yol için saatlerce koşuyor çocuk.

Bir kuş görürdüm gökyüzünde veya bir nefes alabildiğince gökyüzüyle sınırlı görmeyen bir insanın gözleri.

Selman


Yasarzr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Instagram