Veda

Ölüyorum. Ayrılıklar doluyor gözlerime. Mesafesiz bir gidişin hasreti var yıldızlarda. Dargınlar bugün birbirlerine. Sonbaharları hiç sevmezler zaten. Ben ölüyorum! Bir karanlık örtün üzerime. Kalemimi hasretle doldurdum. 
Yalnızlık tek başına güzel değil...
..

Bir gün cevap veremeyeceğim soruları sormayı bırakacağım. Şu nedensiz sayfa, kalemin saçmaladığı an kadar boşluk kalacak. Hayat, 'ben böyle biri değilim' diyebilmek için neleri feda etmeliyim? Sonsuz bir endişeye kapılmış, ağlayarak koyuyorum yastığa başımı. Aşk, kapat yine gözlerini yıldızları da seyretmek bana göre değil.

Sanırım bu karanlıkların ardı hep aynı geceye sürükleyecek beni. Çok bilmiyorum. Yollar hala nal izleriyle dolu. Yaşanmışlıkları silip atmak daha kolay olabilirdi.

Kahvem, gündüz düşlerine çağırıyor. Hep yanımda olmasını istediğim şeyler hala cebimde. Gizleniyorlar. Düş bahçesinin seyrine ayak uydurmak kadar kolay mı her şey? Hangisi daha zor ya da? Sütlü bir kahvenin kokusu keser miydi sabah uykumu?

Haa! Biraz sert oldu sanırım. Ama bir de şu var; sokaklarda mendil satan çocuklar, ışığı kapatmadan uyuyanlar, simit satan bıyıklı amcalar, fırında böreği yanmasın diye dedikodu yapamayan teyzeler, akşam ezanı okununca dolan evler ve hevesle beklenip çıkmayan fallar var. 

Kusura bakmayın. Gidiyorum ben.

Yaşar Özer


Yasarzr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Instagram